25 Haziran 2013

RODOS CUP 2013......Bodrum-Kos-Tilos-Symi-Rodos-Marmaris.

Rodos Açık Deniz Yat Kulübü'nün 20-28 Temmuz'da bu yıl 17.'sini düzenlediği "Rodos Cup 2013" ;Kos adasından başlayıp 5 gün süren yarışın ardından Rodos adasında son buluyor.

Güney Ege Yelken Klübü sizi çağırıyor....


Her gün yaklaşık 5 saatlik yarışların yapıldığı ve gün boyu süren yüksek adrenalin sonrasında varılan adaya yanaşılarak oradaki yaşamın keyfinin çıkarıldığı unutulmaz bir yarışa katılmaya hazır mısınız? Üstelik bir Yelken deneyiminizin de olması gerekmiyor!

Normalde yelken deneyimi, yarış takımı ve yarışmaya uygun belgelere sahip bir tekneniz olmadan profesyonel bir yarış olan "Rodos Cup 2013"e katılamazken Güney Ege Yelken Kulübü yelken severlere sunduğu program ile size yelkenin heyecan dolu dünyası ile tanışma fırsatı sunuyor. 
Hiç bir başvuru prosedürleri ile uğraşmayacağınız bu "yelken ve yarış eğitiminde" Güney Ege Yelken Kulübü'nün organizasyonu ile Bodrumdan başlayıp 1 hafta boyunca 2 farklı ülkede 6 farklı lokasyonda bulunucaksınız. 1 haftanın sonunda 150mil açık deniz deneyiminiz olacağı gibi aynı zamanda da, Federasyona kayıtlı Güney Ege Yelken Kulübü'nden onaylı "Orta Seviye ve Yarış Yelkenciliği Eğitim Sertifikası" nızı alarak sizi de aramızdan bir Yelkenci olarak uğurluyor olacağız. Kendi teknenizi kiralayıp denizlere açılmak için artık tek ihtiyacınız ADB veya size sunacağımız avantajlı fiyatlar ile "*Flotilla Skipper" belgenizi almak."Flotilla Skipper" (bu belge ile yurtdışında dahil istediğiniz yerde tekne kiralayabilirsiniz) 


İster takımını al gel ister tek gel!


6 kişilik ekipler halinde grup olarak da gelerek takım oluşturabileceğiniz gibi, tek gelenleri ise Güney Ege Yelken Kulübü bir araya getirerek sizin için takımlar ouşturabilir. 

20 Temmuz'da başlayıp 28 Temmuz'da son bulacak olan Rodos Cup 2013 için son başvuru tarihi 5 Temmuz, sakın kaçırmayın!


Program:


Türkiye'de Bodrum'dan başlayacak olan maceramız; Yunanistan’ın Kos adasına varışımız ile devam edecek. Kos adasında gezip eğlenip yarışacağız ve daha sonrasında Tilos adasına geçeceğiz. Tilos adasının geleneksel şenliklerine katılacak ve eşsiz plajında yorgunluk atacağız. Hemen devamında Symi adasına doğru yarışacağız. Güneşi Simi adasının egzotik atmosferinde mükemmel lezzetler eşliğinde batırdıktan sonra, doğan güneş ile “sun of the island” Rodos adasına doğru yelken basacağız…

Yarışın son durağı olan Rodos adasında plaj partisi ile yarışın ödül törenine katılacağız. Yeni günün sabahında Rodos adasını keşfe çıkacağız, mükemmel güzellikteki “Old Town” kale içi ve çarşısını gezip adanın diğer tarafında ki görülmeye değer yerleri gezeceğiz ve Rodos’un gece hayatının ışıkları altında günümüzü noktalayıp ertesi gün Ege’nin incisi Marmaris’e doğru yola çıkacağız. Marmaris’te final kokteyli ile hafta boyunca edindiğimiz yelkencilik ve denizcilik tecrübeleri cebimizde, gördüğümüz ve tattığımız lezzetler aklımızda, dostluk ve eğlence dolu zamanlar kalbimizde, bir sonraki yıl görüşmek dileği ile ayrılacağız…

20/07/2013 : Bodrum tekneye katılış ve Kos adasına geçiş (10 NM)
21/07/2013 : Kos adası gezisi ve yarışa hazırlık 
22/07/2013 : Inshore yarış in Kos 
23/07/2013 : Kos – Tilos (33 NM)
24/07/2013 : Free day in Tilos
25/07/2013 : Tilos – Symi (23 NM)
26/07/2013 : Symi – Rodos (24 NM)
27/07/2013 : Free day in Rodos
28/07/2013 : Rodos – Marmaris (22 NM)

Eğitim İçeriği:


Başlangıç seviyesinden itibaren orta seviyesine kadar kıyı ve açık eniz yelkenciliği ve yarış yelkenciliği eğitiminde verilecek eğitimlerin kısaca başlıklraını aşağıda bulabilirisiniz.
-Teknede yaşam
-Tekneyi tanıma
-Yanaşma /ayrılma
-Yelken basma
-Rüzgar ve seyirler
-Seyir taktikleri
-Fırtına taktikleri
-Yarış taktikleri
-Balon/spinneaker kullanma
-Açık Deniz Seyri
-Yelken trimleri
Konaklama teknede yapılır, liman/marinaya yaklaşıldığı için duş ve tuvalet imkanı buralarda da kullanılabilir.

İnanılmaz fiyat: Herşey dahil kişi başı 800 Euro

Fiyata dahil olanlar:
+ Yelken Eğitimi
+ Kaptan
+ Tekne yakıt
+ Liman bağlama ücretleri
+ Teknede konaklama
+ Çarşaf ve tekne temizlik ücretleri
+ Katılım sertifikası
+ 3. Şahıs sorumluluk sigortası (organizasyon süresince)
+ Ekip T-shirt
+ Türkiye giriş-çıkış ücretleri ve Türk transitlog
+ Yunanistan giriş çıkış acente işlemleri ve Yunanistan transitlog
+ Kapıda vize ücreti
+ Yarış organizasyon kişi başı ödemeleri
+ Yarış organizasyon tekne katılım ücreti
+ Bodrum havalimanından tekneye kara transfer
+ Marmaris’ten Dalaman havalimanına karadan transfer

Ekstralar

- Uçuş ve ulaşım ücretleri
- Yemek ve kumanya ücretleri
- Tekneye katılım günü olan 20 temmuzdan önce Bodrumda konaklamak isteyenlerin ve organizasyon bitiş tarihi olan 28 Temmuz'da Marmaris'te konaklamak isteyenlerin otel ücretleri.

Ayrıca Katılımcılara bulunmaz fırsat

Rodos Cup katılımcılarımız isterlerse, 5 günlük eğitim ve 550 Euro fiyatı olan “Flotilla Skipper” ehliyetini bu organizasyon dahilinde ayrıca bir zaman harcamadan ve sadece 250 Euroya alabilirler….

Teknelerimiz:

Allegro : Dehler DB1 yarış teknesi: Kontenjan Dolu
Lady Deniz : Dufour 38 Classic : 3 Kabin 2 wc
Bavaria 38 : 3 Kabin 1 wc

YANINIZDA GETİRMENİZ GEREKENLER:

- Kişisel eşyalarınız
-Güneş Kremi
-Şapka
-Yelken Eldiveni
Bu eşsiz deneyimi ve tecrübeyi yaşamak bu güzel organizasyonun içinde bulunmak için tek yapacağın ilgili telefonu aramak…
Sizleri de aramızda görmek ve bu heyecanı beraber yaşamak için bekliyoruz…

Mobile: +90532 137 89 19
Office: +90252 455 52 48
Rusya ofis: +7 916 564-39-34
Yunanistan Ofis: +30 698 704 9715
guneyegeyelken@gmail.com

20 Haziran 2013

Cahil Cesareti yelken ile dünya turu başladı.

‘Blue Belle’ adlı tekneleriyle 5-6 yıl sürecek büyük bir maceraya atılan Uğur Yavaş ve Maral Ceranoğlu, ‘cahilcesareti.org’ adresinden ayda 1 lira verecek 3 bin destekçi aramaya devam ediyorlar.



Uğur Yavaş ve Maral Ceranoğlu, 5-6 yıl sürecek seyahate 9 Haziran'da  Kaş'dan başladılar..

3 bin destekçi aranıyor

“Blue Belle” adlı  yelkenlinin tüm bakımını kendileri yapan ikili, Yunanistan’da bir süre dinlendikten sonra Cebelitarık Boğazı’nı geçerek Brezilya’ya, ardından da buzullar kıtası Antarktika’ya ulaşacak.
Özgürlük tutkularının peşinden giden ikili yol boyunca uğradıkları ülkelerin sokaklarında müzik ve dans eşliğinde bağış toplayacak. 


Kaş’ta yamaç paraşütü eğitmenliği yapan 1978 doğumlu Uğur Yavaş, öncelikle dünyayı dolaşan türk denizcilerin  kitaplarını okuduğunu söylüyor. İkili sonrasında gerekli eğitimleri almışlar. Bu arada, Bule Belle’i karaya çıkartarak bakımına başlamışlar ve maddi imkânları az olduğu için tüm işleri kendileri yapmaları gerekmiş.
Hayallerini ertelemek yerine peşinden gittiklerini söyleyen Uğur Yavaş;“Kafamıza yatarsa bilmediğimiz bir ülkede yerleşik yaşama geçebiliriz. Ama esas amacımız Antarktika’ya kadar gidip buzul kıtada birkaç ay geçirmek” dedi.  
1980 yılında doğan Maral Ceranoğlu ise, MSGSÜ Sahne Sanatları Modern Dans Sanat Dalı mezunu ve yüksek lisansını 2003 yılında tamamlayarak aynı bölümde 8 sene öğretim görevlisi olarak çalışmış.

Cahilcesareti.orgda yol ve yolculuk hikayelerini paylaşan ikilinin bizlere önemli bir mesajları var...

"Vaktinizi ayırıp bu ikonu tıkladığınıza şimdiden çok teşekkür ederiz. 
TIK ---> http://www.cahilcesareti.org/destek.php
Öncelikle istediğimizin ayda sadece 1 TL'niz olduğunu hatırlatalım. İki 'cahil cesaretli' olarak Blue Bell'le çıkacağımız dünya yolculuğumuzu destekleyip, takip etmek isteyen insanların ayda 1 tl'lik yardımıyla gündelik ihtiyaçlarımızı karşılayacağız.
Büyük, kurumsal sponsorlardan özellikle uzak durmaya çalıştık, büyük firmaları başarımızla tatmin etmektense, kalabalık bir destekçi grubuyla başımıza gelenleri paylaşmak bizim için daha değerli. Hedef odaklı olmayan yolculuğumuzu olabildiğince çok kişiyle, kendi ifademizle paylaşmak istiyoruz.
Bunu yaparken cüzdanınızda eksikliğini hissetmeyeceğiniz bir miktar belirlemeye çalıştık, sıra kalabalıklaşmaya geldi. Sizin desteğiniz, bizim çabamız ve gerçekleşecek bir hayal.

"Neden olmasın" diye düşüneceğinizi umarak "Desteğinize ihtiyacımız var" diyoruz.

"Bu cahiller benim paramla Dünya'yı geziyor" demek istemez misiniz? :)


Şimdiden Teşekkürler!

BlueBelle

Bruce Roberts tasarımı Spray 34 modeli, çelik gövdeli, kotra armalı bir yelkenlidir. Derek Leigh tarafından yapılmış, 1995 yılında suya inmiştir . Derek ve Hülya Leigh “Blue Belle” ile Atlantik okyanusunu iki kere geçmişler, Hülya Leigh “Okyanusta Bir Türk Kızı” isimli kitabında yolculuklarını yazıya aktarmıştır.


17 Haziran 2013

Tolga PAMİR, geçmiş olsun....

220 deniz mili mesafeli solo Trofe MAP mücadelesi için geçtiğimiz Perşembe günü “Mini”sınıfındaki filo ile Fransa’nın Douarnez kentinden start alan yelkencimiz Tolga Pamir, İngiltere sularında büyük bir kaza atlattı. 

Oldukça zorlu parkurda teknesi kayalıklara çarparak parçalanan Pamir, İngiliz Sahil Güvenlik ekipleri tarafından helikopterle kurtarıldı.Olayla ilgili elimizde henüz fazla bilgi yok. 

Helikopter destekli bir hava operasyonuyla kurtarılan yelkencimizin sağlık durumunun iyi olduğunu öğrendik.


Kaynak: TurkSail
Fotoğraflar: KERYS Gildas HEMON

Tolga PAMİR 2011 de Türkiye'yi; 4400 millik Mini Transat okyanus geçiş yarışında temsil eden ilk kişi olmuş ve yarışı 33.sırada tamamlamış idi..

Bu geçişe ilişkin gazete haberini hatırlayalım...
Fransa’nın La Rochelle kentinden 25 Eylül'de başlayan ve değişik ülkelerden toplam 79 yelkencinin katıldığı Mini Transat yarışında Türkiye’yi temsil eden Tolga Pamir Atlantik okyanusunu 6,5 metre boyundaki Yakamoz adlı yelkenlisiyle tek kişi ve hiçbir yardım almadan geçmeyi başardı. TUR737 yelken numarasıyla yarışan Pamir, Yarışta 4 400 deniz mili (7 800 km) mesafeyi kat ederek Brezilya’nın Bahia kentine ulaşması ile yarışı 33’üncü sırada tamamladı.


18 Tekne terk etti

Seri ve Prototip olmak üzere iki sınıfta toplam 79 tekne 25 Eylül günü Fransa’nın La Rochelle kentinden yola çıktı ama Brezilya’nın Bahia limanına ancak 61’i varabildi. Direği kırılan, salması kopan, dümeni parçalanan ya da buna benzer nedenlerle 18 tekne mücadeleden çekilmek zorunda kaldı.
Kendini bitiş çizgisine odaklayan ve teknik sorunlar yaşadığını söyleyen Pamir “Limana ayak bastığımda tüm bitkinliğime rağmen inanılmaz bir macera yaşadım ve büyük bir denizcilik dersi aldım” dedi.

Haberleşmesi kesildi

Portekiz’e bağlı Maderia adasından başlayan ikinci etabın ikinci günü Tolga Pamir’i elektroniklerde yaşadığı sorunlar zorladığı söyledi. Geçtiği fırtınada anteni kopmuş, kablosu ise kavrulmuştu. Dolayısıyla gerek rakipleriyle gerek organizasyonla tüm iletişimi koptu. Ne onlarla haberleşebildi ve ne meteorolojik raporları alabildi. Yelkencimiz kelimenin tam anlamı ile Atlantik’in ortasında tek başına kalmıştı.

Türk gemisinden haber aldı

Ama asıl sıkıntı Maderia’dan sonra, ikinci etabın başlarında ortaya çıktı. Anteni kırıldığı için tüm iletişimi kesilen Pamir, Fransız sevgilisinden ve çocuğundan haber alamadı.
Kendini inanılmaz kötü hissettiği bir anda uzağında “Hanji Istanbul” adlı bir kargo gemisi gördünü söyleyen Pamir, yedek telsiz anteniyle iletişim kurabileceği bir mesafede olduğu için gemiye çağrı yaptı. Geminin kaptanı uydu üzerinden Stephanie'ye bir e-posta attı, yelkencimizin iyi olduğu mesajını verdi ve durumlarını sordu. Gelen cevabı Tolga’ya iletti. Bu iletişim; Tolga Pamir’e moral kaynağı olduğunu söyledi.

Charente-Maritime/Bahia Transat 6,50 yarışını tamamlayarak Atlantik Okyanusu'nu Mini 6.5 ile geçen ilk Türk sporcusu olma unvanını kazanan Tolga Pamir'in yarış görüntülerini video da izleyebilirsiniz..

1975 İstanbul doğumlu Tolga Pamir; optimist, 3.80, kadet sınıflarında yarıştı. 
Sekiz yıldır Fransa'da yaşıyor. 
Yakamoz, bir mini transat 6.50 teknesi. 
Tolga Pamir tarafından kabuk olarak alınıp tamamlandı ve TUR737 yelken numarasıya yarıştı.
Yarış sonrası Yakamoz satıldı ve şu an Kaya TUR 581 ile yarışlara hazırlanıyor. 
Güncel gelişmeler, sporcunun ve teknenin sponsoru Kaya ROPES sayfasından takip edilebilir..

.



14 Haziran 2013

Polonya Rs:x Şampiyonasında Kürsüye Çıktı.

Dilara Uralp , Polonya Sopot'da 06-09 Haziran 2013 tarihlerinde yapılan Polanya RS:X şampiyonasına katıldı.


14 bayan sporcu arasından U19 kızlarda 1. ve U21 kızlarda 2. olan Dilara Uralp kişisel   internet sitesinde geçmişini "Ben Dilara Uralp. 9 yaşımdan beri sörf yapmaktayım ve 10 yaşımdan beri yarışlara katılıyorum." olarak anlatan Dilara, 17 yaşında ve lise öğrencisi, İzmir'de yaşıyor..


Çeşmealtı Rüzgar Sörf Kulübü’nden Dilara Uralp 2010 yılında Dünya İkincisi Olarak Podyuma Çıktı.
10-15 Nisan tarihleri arasında Fransa’nın Hyeres kentinde gerçekleşen ve Almanarre plajında yapılan şampiyonada;  17 Yaş altı Gençler”de Dünya İkinciliği kazanan Dilara Uralp, 20 Yaş Altı Gençlerde de Dünya 6’ncısı oldu ..Şampiyonaya 17 ülkeden 128 sporcunun katılımı ile yapılmış idi.

RS:X, ISAF bünyesinde oluşturulmuş bir rüzgar sörfü sınıfıdır. 2008 de olimpik olmuştur..

Rüzgar sörfü genellikle iki ile beş metre arasında yüzer bir tahta ve hareketini tek bir yelken ile sağlayan su üzerinde yapılan bir yelken sporu dur. Yelken grubu tahtaya her yönde serbestçe dönebilen esnek bir mafsal ile bağlıdır. Dümen ile yönlendirilen bir yelkenli den farklı olarak rüzgar sörfü direk ve yelkeni döndürülerek, eğilerek ve tahtasının üzerine basılarak yönlendirilir.
Rüzgar sörfü sporu hem yelkenli hem de sörf sporlarının temel öğelerini birleştiren ve kaykay, snowboarding, su kayağı, wakeboard gibi diğer bazı sporların da atletik olarak belirli bazı öğelerini paylaşan bir spordur. Her ne kadar bir yelkenli teknenin küçültülmüş hali gibi bir görüntü verse de, rüzgar sörfü başka hiçbir yelkenli tekne tasarımının teklif edemeyeceği deneyimler sunar; Rüzgar sörfü yelkenli tekneler arasında dünya hız rekorunu elinde tutmaktadır. Rüzgar sörfünde zıplanabilir, ters taklalar atılabilir, kişi kendi etrafında hızlı dönüşler yapabilir ve diğer başka hiçbir yelkenlinin yapamayacağı serbest stil hareketler gerçekleştirilebilir. Her ne kadar rüzgar sörfü yapabilmek için dalga gerekmese de dünyanın en büyük dalgalarına ilk binenler yine rüzgar sörfçüleri olmuştur. 
Rüzgar sörfü hız, slalom, etap yarışı, dalga, süperX ve serbest stil olmak üzere birbirinden farklı bazı disiplinleri içerir.
Rüzgar sörfü her ne kadar 0 ile 95 km/saat hızında esen rüzgarlarda yapılabilse de birçok eğlence maksatlı yelkenci için 25 ile 45 km/saat arası hızlarda esen rüzgarlar ideal olarak suyla teması en aza indiren kızaklama şeklinde seyir şartları sağlar. Daha hafif esen rüzgarlar yer değiştirme şeklinde seyir ile sonuçlanır.

13 Haziran 2013

15-16 Haziran Marmara Kupası’nda start Moda’dan verilecek..

Asmalıada yaklaşık Koordinatı:
40° 38’,000 N; 027° 45’,500 E
Türkiye Açıkdeniz Yarış Kulübü’nün (TAYK) 38 yıllıkbir klasiği olan Marmara Kupası, Moda Deniz Kulübüişbirliğinde 15-16 Haziran tarihleri arasında yapılacak.
Cumartesi günü Moda Deniz Kulübü önünden start alacak yatlar, Asmalı Ada dönüşlü 125 deniz milimesafeli rotalarını Ataköy Marina önünde tamamlayacak.
Yılın uzun rotalı ilk mücadelesi olan TAYK-MDK Marmara Kupası her zaman olduğu gibi yarış filosu için bir anlamda Temmuz ayında yapılacak Deniz Kuvvetleri Kupası ya da yaygın adıyla “Büyük Yarış” için “hazırlık” niteliği taşıyor. 
Ancak zorluk seviyesi bize göre İstanbul’da başlayıp Çeşme’de sona erecek Büyük Yarış’tan daha yüksek. Zira hava güneyli de olsa, kuzeyli de olsa Marmara Kupası’nda toplam uzunluğu yaklaşık125 deniz mili olan rotanın yarısının orsa seyirde gerçekleşecek olması bu zorluğu yaratan en önemli unsur. 

GÜVENLİK EKİPMANI BULUNDURMAK ZORUNLU

Bu yıl Marmara Kupası’nın Yarış İlanı’nda Tekne Takip Sistemi (TTS) dışında iki nokta dikkat çekiliyor. İlki “güvenlik” konusunda…
Daha önce zorunlu tutulmayan can salı, fırtına floku ve can yeleği gibi ekipmanlar bu kez yarış şartıolarak aranıyor. Start öncesi tüm ekipler can yeleklerini giymiş olarak MDK iskelesindeki Yarış Komitesi’nin önünden geçecek, bu geçiş sırasında can salı ve fırtına floklarını gösterecekler. Yapılan kontrollerde güvenlik ekipmanının eksik olması diskalifiye nedeni olabilecek.

TÜM SINIFLARA AYNI ROTA

Diğer değişiklik ise rota konusunda göze çarpıyor. Önceki yıllarda farklı rotada yarışan Destek sınıfı bu yıl eklenen Gezgin sınıfı ile birlikte IRC’lerle aynı rotada yelken basacak.
Yarışın startı 15 Haziran Cumartesi günü saat 10.00’da beş dakika uyarısıyla Moda Deniz Kulübü’nden verilecek. Marmara Adası’nın önündeki Asmalı Ada’yı iskelelerinde bırakacak tekneler dönüşe geçecek ve Ataköy Marina önünde finiş yapacak.
Start günü saat 19.00’dan sonra uyarı işareti verilmeyecek yarışın zaman sınırı da 17 Haziran Pazartesi günü saat 06.00’da dolacak.
TAYK yönetimi, Deniz Kuvvetleri Kupası ve DEYH (Doğu Ege Yelken Haftası) yarışlarında da geçerli olacak ISAF-OSR Ek-C ve Man Over Board (MOB) ile ilgili dokümanların incelenmesini istedi.


KAYITLAR YARIN KAPANACAK

Start sıralaması 13 Haziran Perşembe günü (yarın) saat 17.00’da kapanacak kayıtlardan sonra ilan edilecek.
MDK Marmara Kupası ve daha sonra yapılacak MDK Kupası (Sonbahar Kupası I) yarış sonuçlarıModa Deniz Kulübü Trofesi’ni oluşturacak. Ancak değerlendirmeye girmek için 2 yarışa da katılmakgerekiyor. 

Kaynak:TurkSail

Dünyayı Dolaşan 5.Türk Denizci..

"Yosunu yapmamın nasıl hayatımı değiştirdiğini, bana neler kazandırdığını da bu kitaba yansıtmaya çalıştım."



1933’te İstanbul’da doğdu, çocukluğunu Büyükada’da geçirdi.Columbia Üniversitesi’nde Bilgisayar Mühendisliği alanında doktorasını tamamladıktan sonra New York’ta çeşitli üniversitelerde ders verdi. New York Üniversitesi Bilgisayar Bölüm Başkanı iken dünya seyahati yapmaya karar verince kiraladığı bir atölyede 10 metrelik bir tekneyi imal etmeye başladı. Yosun adını verdiği teknesinin yapımını 5 yılda tamamladı.Dünya seyahatine Yosun adlı teknesi ile 1987 yılında başlamış, 8 Aralık 1995 tarihine kadar devam etmiştir. New York'ta üniversitede kürsü başkanı olduğu için seyahatini okulundan fırsat bulduğu sürece etap etap tamamlamıştır. 6 yıl 7 ay süren bu yolculukta Akkoyunlu, 302 gün seyir yaparak dünyayı dolaşmıştır. Akkoyunlu'nun boyu 2 metre olduğu için "Yosun"un güverte tasarımı özel olarak yapılmıştır. Kamara yüksekliği ise 2 metre 10 santimdir.

Dünya turunu tamamladıktan sonra teknesini denizi seven Türk gençlerine armağan etmek istemiş ve Osman Atasoy'un tavsiyesi ile daha önceden hiç tanımadığı Tonguç Tokol ve Yeşim Tokol'a bedelsiz olarak vermiştir. Yosun'un yapımı ve dünya turunu Deniz Çingenesi adlı kitabında anlatmıştır. ISBN 9789944020114

"Bana dün gibi geliyor ama Yosun'un yapımına başladığımdan beri 30 yıl geçmiş.Denize ineli 22, dünya turuna çıkalı 18, ilk turu tamamlayalı 11 yıl olmuş. O zamandan beri Yosunun öyküsünü kitap olarak toplayıp yazmak bana zor geldi. Yelken dergilerine verdiğim birkaç yazıyla, bir iki röportajla yetindim. Yosunu yapmayı da, onunla okyanuslara açılmayı da daha çok kendimi tanımak, kim olduğumu anlamak güdüsüyle yaptım. Denizde, özellikle uzun yollarda yalnız olmayı yeğledim.Aslında epey söyleyecek şeyim var.Beni düşündüren, tekne yapmayı aklından geçirenler. Zorlukları büyüten "kendime özgü üslubumla" onları ürkütüp vazgeçirmekten korkuyorum. Ama sonuçta, böyle mantıksız bir işe girişecek insan zaten bir kitap okuyup vazgeçmez diye düşünüyorum."

YOSUN


Tasarım: Bruce Roberts 36
Yapım: Eralp Akkoyunlu tarafından
Yapım yeri: New York
Malzeme: Fiberglas
Boy: 11,70 m.
Su hattı: 9,15 m.
En: 3,47 m.
Su çekimi: 1,75 m.
Deplasman: 11 ton
Safra: 3,5 ton
Yelkenler: Ana yelken, cenoa, ikiz trinket
Yelken alanı: 105 m2
Makine: 38 HP
Yakıt kapasitesi 550 Lt.
Su kapasitesi 250 Lt.
Seyir donanımı: Otopilot, GPS, VHF, derinlik göstergesi.
Donanım: Irgat, 7 ad. vinç, 5 ad. çıpa, şişme bot ve 5 HP motor.
Omurganın kuruluşu: 4.Temmuz.1976
Denize iniş: 14.Ağustos.1985

Tura başlangıç: 19.Ağustos.1987 Grenada’ dan.
Turun bitimi: 8.Aralık.1995 Grenada’ da.
Yapılan yol: 25.210 Mil ( 16.880 Mil yalnız )Toplam 33 ülke ve 219 seyir günü.

Fotoğraf albümü için buraya tıklayınız..



Yelken Sporu

İnsanoğlunun suyun kaldırma kuvvetinden istifade ederek kullandığı teknelere rüzgarın enerjisini de eklemesiyle oluşan ve önceleri bir ulaşım biçimiyken sonra doğayla mücadelenin ağır bastığı bir faaliyet halene gelen spor dalı. Özellikle açık denizlere kıyısı olan ülkelerin benimsediği yelkenli tekneler, ulaşım ve savaş amaçlarıyla da kullanıldı. 

Yelkeni, bir spor dalı olarak benimseyen ilk ülke İngiltere’dir. 1693 yılında Seamark Cub adında bir kulübün kurulmasından sonra yelken sporu dünyanın diğer ülkelerine de yayıldı.

Bu spor; deniz sporlarının en zevklisi ve en çok yapılanıdır. Yelken sporu küçüklü büyüklü çeşitli teknelerle yapılır.

19. yüzyılın ikinci yarısında ise, yatların katılması ile ciddi gelişme göstermiştir.


Ülkemizde 1850 senelerinde ilk filizlerini veren yelken sporu, dönemin Büyükada, Moda ve Yeşilköy sahillerindeki kulüplere bağlı yat sahiplerinin aralarında yaptığı yarışlar ile başlar.
1914-1923 seneleri arasında, çeşitli savaşlar nedeni ile durulan yelken faaliyetleri 1923 senesinde Yelken, Kürek ve Yüzme dallarını kapsayan Su Sporları Federasyonu’nun kurulması ile tekrar güncelleşmiştir.1957 senesinde Yelken branşı Su Sporları Federasyonu’ndan ayrılarak 25 Mayıs 1957’de Türkiye Yelken Federasyonu resmen kurulmuştur.Ancak Türkiyenin 1907 senesinde kurulmuş olan Uluslar Arası Yat Yarış Birliğine üyeliği çok daha önce, 1932 gerçekleşmiştir. Uluslararası Birlik ise, diğer spor teşkilatları düzenlemelerine uyarak, 1996 senesinde adını Uluslararası Yelken Federasyonu (Internartional SAiling Federation = ISAF) olarak değiştirmiştir.

Bugün yelken sporuyla uğraşan, pekçok şehrimizde çok sayıda spor kulübü vardır. 
Yelken yarışları, yarışmacıların tekneleri ile belirli bir yönde, çevresinden dolaşmaları gereken şamandıralarla tespit edilmiş bir güzergah üzerinde veya tanımlanmış coğrafi rotada yapılır. 

Türkiye'de, günümüzde yarışmalara açık yelken sınıfları şunlardır: 

International One Metre (IOM)
Optimist
Laser
470
420
Pirat
Dragon
Finn
RS-X
Techno 293
Funboard
Kiteboard

07 Haziran 2013

Dünyayı Dolaşan Türk Denizciler Tüm Liste / Kaynak Wikipedia

Sadun BORO ve KISMET 


Detay bilgi için lütfen isimlerin üzerine tık..layınız..


Sadun Boro - Oda Boro çifti Kısmet 1962-1965
Cumhur Gökova - Happy Ray 1970-1976
Tanıl Tuncel Kelebek 1986-1991
Eralp Akkoyunlu Yosun 1987-1995
Haluk Karamanoğlu ve ailesi Dariska 1988-1993
Hülya Leigh ve Derek Leigh Blue Belle 1998-2005
Erkan Gürsoy Barış 1991-1995
Zuhal Atasoy - Osman Atasoy çifti Uzaklar 1992-1998
Ayfer Er Cantana III 1993-1998
Alim & Hattaya Sür çifti My Chance 2003-2008
Ayça Kirişçioğlu - Levent Kirişçioğlu Yol 2004- 2007
Ekrem İnözü Anouk 2004- 2007
Hakan Öge Mardek 2004-2007
Özkan Gülkaynak Kayıtsız III 2006-2009
Erden Eruç Calderdale 2003-2012


Not: En son düzeltme tarihi : 17.01.2011-Wikipedia 

04 Haziran 2013

Diren Gezi Parkı Sailing Regatta Başladı!

Gezi parkı direnişine espirili bir haberle destek veren Osman Uğur ilginç makalesiyle herkesi gülümsetti.


Denizci olan, denizin üzerinde bulunan insanlar daha farklı bir bakış açısına ve espri yeteneğine sahip oluyor. Kuşkusuz bunda “tuzlu suyun” etkisi yüksek. 
İşte bu “tuz”un içinde olanlardan biri de yıllardır yelken haberciliği yapan arkadaşımız Osman Uğur. Uğur bu pencereden bakarak “Taksim direnişi”ni haberleştirdi.
Yazı ve fotoğrafları Motorboat&Yachting dergisinde yayınlanan Osman Uğur’un yelkencilerin Gezi Direnişi’ne Destek Turu’ndan esinlenerek kaleme alıp facebook’ta paylaştığı “haber” in tamamına Turksail sayfasından ulaşabilirsiniz..





02 Haziran 2013

Sakin seyir manifestosu! / Türkçe-İngilizce-Fransızca...



1.Önemli olan tekne değildir. Önemli olan senin teknen ve denizle kurduğun ilişkidir. 
Boyunun, bedelinin veya donanımının, kürekli bir sandal veya büyük bir yat olmasının da hiç önemi yok. Önemli olan onu diğer bütün sahip olduğun nesneler gibi görmeyip, sana zevk veren, unutulmaz deneyimler yaşatan, denizi tanıtan ve en önemlisi seni sana tanıtan bir yol arkadaşı olarak gör.
2- Limanda bağlı olsa bile içinde zaman geçir. Yaşam alanının bir parçası olsun. Teknen üzerinde çalış, tamir et ki teknen de ortaya koyduğun eserlerden biri olsun. Bu, sen ve teknen arasında daha sağlam bağlar kurulmasını sağlar.
3- Denize çıktığında aceleci olma. Uzun bir yolculuk yapacakmışsın gibi dönüş saatini düşünmeden yola çık. Kol saatini unut ve güneşin seni yönlendirmesine izin ver. Denklemden hız ve zamanı çıkartırsan geriye uzay kalır : Deniz.
4- Sabit rotasız ve hedefsiz yola çık. Basitçe yelken yap. Kendini rüzgar ve denizin seni yünlendirmesine izin ver. Ne katettiğin ne de önünde kalan milleri düşün. Hiçbir yere gitme. Sadece denizde ol ve anın zevkini çıkart.
5- Elektronikleri unutup eski usül seyir yap. Aletlere bağlı kalmamayı öğren. Ne kadar zamandır rasat yapmadın ? Seyirde yerini saptayıp kağıt bir harita üzerine işle. Anemometreyi unut. Rüzgarı yüzünde ve ensende hisset. Seyir sanatını öğren : Gerçek denizcileri tanımlayan budur.
6- Cep telefonunu, radyoyu, müzik çaları kapat.Seni karaya bağlayan bağlantılardan belli bir zaman için kop. Sessizlik ! Denizin mırıltısını, bodoslamada dalgayı, yelkenin pırpırını, rüzgarın nefesini dinle.
7- Yekeye veya dolaba yapışıp kalma. Dümeni bir arkadaşına bırakıp kendini akışa terk et. Ne kadar zamandır teknenin güvertesine şöyle rahatça uzanmadın veya bodosamada oturup bacaklarını iki yandan sallandırmadın? Yalnız isen, yelkenleri trimle, dümeni bağla ve bırak böyle gitsin tekne. Ekibine ve teknene güven.
8- Bir seyir defterin olsun. Çıkışlarını ve hissettiğin duygularını yaz. Böylece her denizde oluşunun duygularını saklayacak ve ileride hatırlayacaksın. Bu duygularını mesela bir blogda başkaları ile de paylaş.
9- Eğer yarışmaktan hoşlanıyorsan asla ödülü düşünerek yarışma. Yarışa, denizi, tekneni ve kendini rekabet içinde tanımayı öğrenmek için gir.
10- Tekneni terk etme, o bunu asla yapmaz.
11- Hergün denizi bir an için de olsa seyret ve enerjisini içine sindir. Gittiğin her yere onu da götür.


The Slow Sailing Manifesto

1.- Whatever your craft, whether a rowing boat, or a luxury yacht, it’s yourrealationship with your boat and the sea that matters. Regardless of length,price and equipment, your craft isn’t just another of your many possesions butrather an agreeable travelling companion with whom you can learn about thesea and, more importantly, about yourself.
2.- Spend time aboard your craft even if it’s just tied up in the harbour. Make theboat part of your living space. Do little jobs aboard, this will hieghten your senseof ownership and will strengthen the ties between you and your craft.
3.- Leave your hurries and worries on the quay when you go sailing. Go withouta set time to return, as if you were leaving for a long journey. Forget your watchand let the sun guide you. If you take speed and time out of the equation you’releft only with space: the sea.
4.- Sail without a strict course or destination. Let the wind and sea take youwhere they will. Don’t think about miles covered or those still to go. Don’t goanywhere, just sail and enjoy the moment.
5.- Disconnect the electronics and sail like they used to. Learn not to depend onyour instruments. When was the last time you took a bearing? Or a sun sight?Find your position and mark it on the chart. Forget the windspeed indicator, feelthe wind on your face. Learn the art of sailing, become a real sailor.
6.- Disconect the mobile and turn off the music. Cut your ties with the land.Listen to the murrmuring sea, the bow wave, the flap of the sail, the breathing wind.
7.- Don’t hog the helm. Let somebody else take it. How long has it been sinceyou stretched out on deck or sat at the bow? If you’re sailing alone, tie off thetiller, balance the sails and let yourself go. Trust in your crew and in your boat.
8.- Write a log book. Detail your sailing trips and note down your feelings. Thengo back over your notes and re-live the experience. Share your experienceswith others in what ever way suits you best.
9.- Race, if that’s what you like but don’t go for the prize. Go to learn about the
sea, your boat and yourself. There’s no more stimulating prize than this.
10.- Don’t desert your boat, she’d never desert you.
(This is a play on a famous Spanish campaign to stem the amount of pets that are abandoned by the roadsides inSpain, particularly during the summer holidays.)
11.- Contemplate the sea for a while each day, let it’s energy flow into you and take it where ever you go.


Manifeste de la Navigation Tranquille

1.- L’important ce n’est pas le bateau mais le rapport que tu établis avec lui et la mer.
Peu importe sa longueur, son prix ou son équipement ; peu importe que ce soit un
canot à rame ou un grand yacht ; ce qui compte, c’est de le considérer non pas comme
un objet quelconque faisant partie de tous ceux que tu possèdes mais comme un
compagnon de voyage qui peut procurer plaisir, expériences inoubliables, une
connaissance de la mer et, surtout, de toi-même.
2.- Séjourne à bord, même si ce n’est qu’amarré au port. Qu’il devienne une partie de
ton espace vital. Travaille sur ton bateau, retouche-le, de façon à ce qu’une partie de
ton bateau devienne ton oeuvre, et qu’une partie de ton oeuvre soit en rapport avec ton
bateau. Cela établira des liens plus solides entre ton bateau et toi.
3.- Lorsque tu navigues ne sois pas pressé. Pars sans penser à l’heure du retour,
comme si tu partais faire un long voyage. Oublie ta montre et laisse le soleil te guider.
Si tu élimines la vitesse et le temps de l’équation, il ne reste que l’espace : la mer.
4.- Pars naviguer sans cap précis, sans destination. Navigue, simplement ; laisse-toi
porter par le vent et la mer. Ne pense pas aux milles parcourus ni à ceux qu’il reste à
faire. Tu ne vas nulle part. Uniquement navigue et jouis du moment.
5.- Oublie l’électronique et navigue à l’ancienne. Apprend à ne pas dépendre des
instruments. Combien y a-t-il de temps que tu ne prends pas un relèvement ou la
hauteur d’un astre ? Marque ta position et trace le cap sur une carte en papier. Oublie
les penons ; sens le vent sur ton visage et sur ta nuque. Apprend l’art de naviguer :
c’est lui qui caractérise les vrais marins.
6.- Coupe le cellulaire, la radio, l’appareil de musique. Coupe pendant un certain temps
les liens qui t’unissent à la terre. Silence ! Écoute la rumeur de la mer : la vague
d’étrave, le battement de la voile, l’haleine du vent.
7.- Ne t’agrippe pas à la barre ou à la roue. Cède le gouvernail à un membre de
l’équipage et laisse-toi porter. Combien y a-t-il de temps que tu ne t’allonges plus sur le
pont ou que tu ne t’assieds plus à l’étrave, pieds pendants ? Si tu es seul, amarre la
barre, équilibre le bateau avec les voiles et laisse-toi mener. Fais confiance à
l’équipage et à ton bateau.
8.- Rédige un journal de bord. Note les détails de tes sorties et les sensations que tu
éprouves. Tu conserveras ainsi les émotions de chaque sortie et tu pourras les revivre
plus tard. Partage ces expériences et ces émotions avec d’autres personnes à travers
un blog ou comme tu voudras.
9.- Si tu aimes faire des régates, ne les fais jamais en pensant au prix, mais parce que
c’est par la compétition que tu apprends à mieux connaître la mer, ton bateau et toi-
même. Il n’y a pas de prix plus stimulant que cet apprentissage.
10.- N’abandonne pas ton bateau, il ne le ferait jamais.
11.- Contemple la mer un instant tous les jours, imprègne-toi de son énergie et
emmène-lalà où tu ailles.