Kaptanlık ve kaptan Paşalık kurumu tamamen Türklere has bir teşkilât olup,...

BEY..REİS..PAŞA..KAPTAN.. NEREDEN NEREYE...

Güncel bir konu olması nedeni ile ilk paylaşımı tarihimizde gemideki en üst sıfatı taşıyan , geminin sevk ve idaresinden sorumlu kişiye hitap edilen adla başlamak istiyorum..
Türkler denizciliğe beylerbeyliği dönemimde başlamışlardır. İlk denizcimizin bilinen tarihi 1088-1090 dönemlerindedir. Bu tarihte büyük denizcilerin sıfatı BEY olarak geçmektedir. 1465 tarihinden sonra büyük denizcilerimiz REİS, Osmanlılarda divana girmeye başladıkları tarihten sonrada PAŞA olarak anılmışlardır.
Tarihten günümüze kadar bu konuda oldukça kapsamlı arşiv tutulmaya çalışılmıştır. Güzel olan tutulmuş arşivlerin çoğu günümüze kadar gelebilmiş ve bizlere bu konuda kapsamlı bir araştırma kaynağı olmuştur. Ancak yinede bazı konularda ikilemler oluşmasının önüne geçilememiştir.

DENİZCİLİK TERİMLERİNİN DİLİMİZE YERLEŞMESİ VE BU KONUDA YAPILAN ÇALIŞMALAR


Anadolu beylerbeylikleri ve devamında Osmanlı İmparatorluğu bulundukları devirlerin gereği olarak zamanın şartlarının imkân verdiği ölçülerde yazılı kitap, seyahatname veya harita olarak bahriyenin yetiştirdiği kişilerin bilgilerini paylaşmaları denizcileri aydınlatmıştır. Piri Reis, Seydi Ali Reis, Barbaros’un eserleri hep bu doğrultuda hizmet için yazılmıştır. Yeni keşiflerin yapılması, yelken devrine geçiş, gemi tiplerinin değişmesi, kalyon ve kadırga gibi, gemi toplarının kullanılması, gemi muharebeleri ve savaş taktiklerinin değişmesi hususlarında bu yazılı eserler yeniliğe uyum sürecinin kısalmasına yardımcı olmuştur.
Kaptan kelimesinin dilimize nasıl ve ne şekilde yerleştiği konusunda bize rehber olacak geçmişten günümüze gelerek karşımıza çıkan birkaç araştırma görüyoruz. Ancak denizcilik temrinleri konusundaki en önemli ve bize rehber olacak kaynak, Piri Reis’ in “Kitab-ı Bahriyye”si, Seydi Ali Reis’in “el-Muhit fi’l-kevakib der ilm-i derya ve Mir’atul Memalik” isimli eserleridir..
XVII. yüzyıla ait kaynaklar arasında yer alan Katip Çelebi’nin “Tuhfetu-l Kibar fi Esfari’l Bihar” isimli meşhur eseri denizcilikle ilgili birçok bilginin yanı sıra dönemin deniz teknolojisine terminolojik açıklamalar getirmesi bakımından dikkat çekmektedir. “Makale-i Zindancı Mahmud Kapudan beray-ı feth ü zafer-i keştiy-i Maltiz-i la’in düzeh mekin” adlı eser konuya güzel bir örnektir. Bu kitapta Mahmud Kaptan’ın Maltalılarla yaptığı muharebe ele alınmıştır. Kuzey Afrika’da faaliyet gösteren Türk denizcileri ve zamanın gemilerinin teknik özellikleri hakkında bilgi vermektedir. (1)

Gelelim denizcilik terimlerinin sözcük Kökenlerine….

Osmanlıca denizcilik dilini kayıt altına alan ‘dilimizin ilk gerçek deniz sözlüğü’ Süleyman Nutki tarafından derlenen ‘Kamûs-i Bahrî’ (Deniz Sözlüğü/1917) denizcilik dilinin kaynakları konusundaki ilk Latince yayınlanmış sözlüktür.
Daha sonra yapılan en büyük ve en uzun kapsamlı araştırma , Deniz Müzesinin kuruluşunun da yer aldığı deniz subayı Binbaşı Süleyman Nutki tarafından yapılmıştır. Süleyman Nutki’nin derlediği eserde yaklaşık 3500 madde yer almaktadır. Süleyman Nutki kitabında tüm denizcilik terimlerinin , şimdiye kadar kullanılmakta olan uyarlanmış kelimelerin asıl ve türetilenleri de kaybolmuştur,” cümlesiyle sözlüğü hazırlamaktaki amacını açıklamaktadır. Yani bilinenlerin dışında türemiş kelimelerin çoğunun kaynağı bilinmemektedir.

KAPTAN KELİMESİ NEREDEN TÜREDİ O ZAMAN

Bu konudaki en kapsamlı araştırmayı yapan , A. İhsan Gencerve İ. Parmaksızoğlu’nun belirttiğine göre; Kaptanlık ve kaptan Paşalık kurumu tamamen Türklere has bir teşkilât olup, burada Bizans dahil başka bir milletin etkisini ya da bu kurumun herhangi bir şekilde Türkler tarafından kopya edildiğini düşünmek yanlıştır. Bu nedenle Kaptan-ı Deryâlık kurumunu Osmanlı denizciliği teşkilatı içerisinde değerlendirmek gerekmektedir.

Diğer bir görüş ise Osmanlı Devleti’nin özellikle denizcilik teşkilatına ait birçok kurum ve kuruluş bir esinlenmenin veya uyarlamanın ürünüdür. Bu bakımdan diyebiliriz ki, Osmanlı denizcilik teşkilatındaki bazı terim ve temrinlerin batılı devletlerden esinlenmiştir Venedikliler, Cenevizliler ve İspanyollar gibi milletlerin denizcilik konusunda etkilerinin olduğu da düşünülebilinir...

Bir diğer araştırmada ise ; Kaptan-ı Deryâ kelimesinin kökeni, “capitaneus” veya “capitanus” kelimelerin-den gelmekle birlikte, özellikle “paşa”, “deryâ” ve kısmen “bâhir(bahr)” kelimeleri ile eş anlama gelmektedir.

Sonuç olarak kaptan kelimesinin de dahil olduğu birçok denizcilik teriminin bizden mi avrupaya, avrupadan mı bize geçtiği konusunda net bilgi yoktur..Aynı şekilde bazı terimlerin Araplardan mı bize, bizden mi Araplara geçtiği konusunda yine net bir bilgi yoktur..

Kaynaklar (1) Pehlivanlı Hamit, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi Sayı 61, Cilt : XXI,
Mart 2005
Deniz Sözlüğü Mustafa Pultar
Dz.K.K.lığı dergisi tarihçesi


Teşekkürler : Paylaşım Sn.Vural PERK

0 yorum :

Yelken Federasyonu'nun yeni başkanı, Mehmet Serhat Belli oldu.

Ankara Aktif Metropolitan Otel'de 11 ocak 2013'de yapılan federasyon olağanüstü genel kurulunda Ahmet Gençtürk, Özlem Akdurak ve Mehmet Serhat Belli, başkanlık için mücadele etti.

Federasyon delegelerinin imza toplayarak yaptırdığı seçimli genel kurulda, 166 delegenin 158'i oy kullandı. Geçerli oyların 68'ini alan Mehmet Serhat Belli, Yelken Federasyonu Başkanlığına seçildi.
Adaylardan Özlem Akdurak 53 oy alırken, eski başkan Ahmet Gençtürk ise 37 oyda kaldı.
Başkanlığa seçilen Mehmet Serhat Belli'nin yönetim kurulu listesinde Ahmet Yentür, Atilla Turunç, Deniz Karamanoğlu, Güven Turan, Mehmet Akif Gültekin, Meriç Özkaya, Nuh Naci Kuriş, Ömer Karacalar, Murat Serdar Kısadere, Mustafa Seyhan Evlioğlu, Şehnaz Doğruyol ve Kadir Turgut Kutlu yer aldı.

Kaynak: eurosport

0 yorum :